Similar topics
İMGE NEDİR
İMGE NEDİR
İMGE NEDİR?
imge: yazınsal ürünlerde, özellikle de şiirde dile getirilmek isteneni daha canlı, daha etkili, duyumsanabilir, göz önüne getirilebilir bir biçimde anlatmak için, onunla başka şeyler arasında bağlantı kurularak zihinde canlandırılan yeni biçimler, imge olarak adlandırılır. imge, dış dünyadan alınan öğelerle oluşturulur. dış dünyanın, duyumsamaların ve izlenimlerin zihinde görüntüye dönüşmesi, resimsel bir değer kazanmasıdır.
imge: sanatçılarını düş güçleri ile yarattıkları, duygu ve düşüncelerle ilgili kavramları da içeren, aynı zamanda simgesel nitelik gösteren zihinsel görüntü.
imgelem: 1. önceden görülmüş varlıkların, yaşanmış olayların zihinde canlandırılması. 2. yeni varlıklar, olaylar yaratılması, konular bulunması.
imgesel: 1. imge ve imgeleme ile ilgili. 2. bir sözcüğün genel kullanımının dışında kalan ancak imge gücü ile kavranabilen anlamı.ŞİİRDE İMGE NEDİR?
ŞİİRDE İMGE ÜZERİNE KÜÇÜK BİR DENEME
İmge şiiri anlamlandırmanın olanağını açan temel ögedir. Bu nedenle, okuduğumuz şiiri anlamak değil, anlamlandırmaktan söz ediyorsak, imge şiirden ayrılamaz.Kaldı ki iç ses imgeyle ortaya çıkar ve tanınır. Bu nedenle bir Nazım ya da Turgut şiirinden söz edebiliriz. Şiirde tek imge nedir? Şiirde hangi anlamda "tek" imge vardır?İmge çağrışımların olanağıdır evet. Bildiğimiz gibi her zaman sıfat tamlamasıyla da yapılmaz. Öyle sözcükleri yanyana getirirsiniz ki imge çıkar ortaya. İmge simgesel anlatımın basamağı değildir her zaman. İmge, imge dediğimiz şey. Öncelikle, bir şiirde sayısız kullanılabilinir. Ama şiirin bütününe baktığınızda, bir şiirde tek bir imge görürsünüz. Bu da şiirin konusunu değil, özünü oluşturur. Konudan söz edilir kuşkusuz. Ama şiirde sözü edilen konu, bir düz yazıdaki temanın karşılığı değildir. Çünkü şair, aşkı konu saplantısıyla söylemez. Biz ona aşk konulu şiir desek de şiirin bizzat kendisi bunu reddeder. Şiir, diğer edebiyat dallarından farklı olarak, soyutlamanın en üst dilidir. Somut nesnelerle soyut bir dünya kurar ve biz o somut dünyayı yine o soyutlama aracılığıyla yeniden kavrarız, kurarız. Bu gidiş gelişin en zengin aracıdır şiir. Şiirde sözü edilen tek imge; şairi o şiiri yazmaya iten ilk dürtüdür. Acıyan ya da sevinen yerinde yoğunlaşır şair.
İmgesi de orada büyür; şiirin bütününü anlamlandıran imgesi...
Derinleştikçe, şiir boyunca gördüğümüz imgeler, şiirin bütünselliğinin hissedildiği o tek imgeyi kucaklar. Yoksa şair, kaba bir söylemle, şiiri boyunca bir tek imge kullanmaz! Simgesel anlatım, anlamlandırma olanağı açısından her zaman küçümsenecek, yok sayılacak bir anlatım değildir. Tıpkı alegorik anlatım gibi. Şair biçim ve sözcükler konusunda bağnaz olmayan kişidir. İnsana ait olan hiçbir şey bize yabancı değilse, insana ait olan hiç bir sözcük de şaire yabancı değildir! Şair söz yalvacıdır. Sözcüklerden kurduğu dünyanın özgünlüğü, estetik yeterliliği, yazdığını şiir yapar ya da yapmaz. Yoksa şiiri günah işlemeden değerlendirirken, imgesi az, simgesi çok v.b gibi kaba ölçülerle mercek altına yatıramayız. Ele avuca gelmez şeydir şiir. Usa bile vurmaz ki akılcı bir açıklama getirip, rahatlayalım... Bu nedenle en çok resme benzetirim ben onu: Ne görüyorsan odur tabloda. Şiirde de ne anlamlandırıyorsan, odur... Şiir, içimizdeki binlerce binlerce şiire ulaşabildiğimiz bir ışıktır. Tıpkı resim gibi, binlerce görüntünün yolunu açan, binbir renge bizi ulaştıran bir görsel deneyim. Şiir sözcüklerle gördürür: İmge o gördürdüğü yerdedir. Ama gözümüze değil, gözsel okuma şiiri kaba okumadır sadece. Anlamlandırma ise, şiiri yüksek sesle okumamızla başlar .Yani şiirde İMGE, KULAKLA GÖRÜLÜR... Kulaktan da kalbimizde, BEN OLAN bir yerde anlamını bulur... Ne kadar "ben" varsa o kadar anlamlandırılır şiir. Zenginliği bundandır. Okuyucunun olduğu an burdadır. Ne mutlu ki öyledir. Sanat yapıtını değerli kılan da budur: Kendimizden başkalarına İNSAN olarak uzanmak. Şiir, insanın her anlamda en soylu çabalarından biridir.
imge: yazınsal ürünlerde, özellikle de şiirde dile getirilmek isteneni daha canlı, daha etkili, duyumsanabilir, göz önüne getirilebilir bir biçimde anlatmak için, onunla başka şeyler arasında bağlantı kurularak zihinde canlandırılan yeni biçimler, imge olarak adlandırılır. imge, dış dünyadan alınan öğelerle oluşturulur. dış dünyanın, duyumsamaların ve izlenimlerin zihinde görüntüye dönüşmesi, resimsel bir değer kazanmasıdır.
imge: sanatçılarını düş güçleri ile yarattıkları, duygu ve düşüncelerle ilgili kavramları da içeren, aynı zamanda simgesel nitelik gösteren zihinsel görüntü.
imgelem: 1. önceden görülmüş varlıkların, yaşanmış olayların zihinde canlandırılması. 2. yeni varlıklar, olaylar yaratılması, konular bulunması.
imgesel: 1. imge ve imgeleme ile ilgili. 2. bir sözcüğün genel kullanımının dışında kalan ancak imge gücü ile kavranabilen anlamı.ŞİİRDE İMGE NEDİR?
ŞİİRDE İMGE ÜZERİNE KÜÇÜK BİR DENEME
İmge şiiri anlamlandırmanın olanağını açan temel ögedir. Bu nedenle, okuduğumuz şiiri anlamak değil, anlamlandırmaktan söz ediyorsak, imge şiirden ayrılamaz.Kaldı ki iç ses imgeyle ortaya çıkar ve tanınır. Bu nedenle bir Nazım ya da Turgut şiirinden söz edebiliriz. Şiirde tek imge nedir? Şiirde hangi anlamda "tek" imge vardır?İmge çağrışımların olanağıdır evet. Bildiğimiz gibi her zaman sıfat tamlamasıyla da yapılmaz. Öyle sözcükleri yanyana getirirsiniz ki imge çıkar ortaya. İmge simgesel anlatımın basamağı değildir her zaman. İmge, imge dediğimiz şey. Öncelikle, bir şiirde sayısız kullanılabilinir. Ama şiirin bütününe baktığınızda, bir şiirde tek bir imge görürsünüz. Bu da şiirin konusunu değil, özünü oluşturur. Konudan söz edilir kuşkusuz. Ama şiirde sözü edilen konu, bir düz yazıdaki temanın karşılığı değildir. Çünkü şair, aşkı konu saplantısıyla söylemez. Biz ona aşk konulu şiir desek de şiirin bizzat kendisi bunu reddeder. Şiir, diğer edebiyat dallarından farklı olarak, soyutlamanın en üst dilidir. Somut nesnelerle soyut bir dünya kurar ve biz o somut dünyayı yine o soyutlama aracılığıyla yeniden kavrarız, kurarız. Bu gidiş gelişin en zengin aracıdır şiir. Şiirde sözü edilen tek imge; şairi o şiiri yazmaya iten ilk dürtüdür. Acıyan ya da sevinen yerinde yoğunlaşır şair.
İmgesi de orada büyür; şiirin bütününü anlamlandıran imgesi...
Derinleştikçe, şiir boyunca gördüğümüz imgeler, şiirin bütünselliğinin hissedildiği o tek imgeyi kucaklar. Yoksa şair, kaba bir söylemle, şiiri boyunca bir tek imge kullanmaz! Simgesel anlatım, anlamlandırma olanağı açısından her zaman küçümsenecek, yok sayılacak bir anlatım değildir. Tıpkı alegorik anlatım gibi. Şair biçim ve sözcükler konusunda bağnaz olmayan kişidir. İnsana ait olan hiçbir şey bize yabancı değilse, insana ait olan hiç bir sözcük de şaire yabancı değildir! Şair söz yalvacıdır. Sözcüklerden kurduğu dünyanın özgünlüğü, estetik yeterliliği, yazdığını şiir yapar ya da yapmaz. Yoksa şiiri günah işlemeden değerlendirirken, imgesi az, simgesi çok v.b gibi kaba ölçülerle mercek altına yatıramayız. Ele avuca gelmez şeydir şiir. Usa bile vurmaz ki akılcı bir açıklama getirip, rahatlayalım... Bu nedenle en çok resme benzetirim ben onu: Ne görüyorsan odur tabloda. Şiirde de ne anlamlandırıyorsan, odur... Şiir, içimizdeki binlerce binlerce şiire ulaşabildiğimiz bir ışıktır. Tıpkı resim gibi, binlerce görüntünün yolunu açan, binbir renge bizi ulaştıran bir görsel deneyim. Şiir sözcüklerle gördürür: İmge o gördürdüğü yerdedir. Ama gözümüze değil, gözsel okuma şiiri kaba okumadır sadece. Anlamlandırma ise, şiiri yüksek sesle okumamızla başlar .Yani şiirde İMGE, KULAKLA GÖRÜLÜR... Kulaktan da kalbimizde, BEN OLAN bir yerde anlamını bulur... Ne kadar "ben" varsa o kadar anlamlandırılır şiir. Zenginliği bundandır. Okuyucunun olduğu an burdadır. Ne mutlu ki öyledir. Sanat yapıtını değerli kılan da budur: Kendimizden başkalarına İNSAN olarak uzanmak. Şiir, insanın her anlamda en soylu çabalarından biridir.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz