Similar topics
Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
1 sayfadaki 1 sayfası
Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
Adam ol baban gibi, eşek olma
Vaktiyle Eğitim Bakanlığı da yapmış olan tarihçi Abdurrahman Şeref Bey, Galatasaray Lisesi’ nde müdür iken , birgün Sultan Abdülhamid’ in hizmetkarlarından bir paşanın oğluna kızar Öğrencilerin arasında çocuğa;
“Adam ol” der, “baban gibi eşek olma!”
Çocuk bunu babasına anlatır
Babası:
“Vay, demek ben bugüne bugün padişahımın mahiyetinde bir paşa olayım da, bana eşek desin Bunu ona soracağım” der
Ertesi gün okula gidip hocayı bularak;
“Beyefendi, sizin bana eşek demeye ne hakkınız var? Ben, padişahın mahiyetinde paşayım” deyince, Abdurrahman Şeref bey;
“Ne münasebet ben sizi tanımıyorum Ne zaman eşek dedim”, diye sorar
Paşa;
“Geçen gün okulda oğluma “adam ol, baban gibi eşek olma” diye bağırmışsınız” der
Bunun üzerine Abdurrahman Bey;
“Doğru, çocuğunuzu payladım Çalışmıyordu Sizi örnek göstererek, “adam ol baban gibi! eşek olma! diye söyledim“ der
Bu cevap üzerine paşa, hem özür diler, hem de teşekkür eder ve oradan ayrılır
Vaktiyle Eğitim Bakanlığı da yapmış olan tarihçi Abdurrahman Şeref Bey, Galatasaray Lisesi’ nde müdür iken , birgün Sultan Abdülhamid’ in hizmetkarlarından bir paşanın oğluna kızar Öğrencilerin arasında çocuğa;
“Adam ol” der, “baban gibi eşek olma!”
Çocuk bunu babasına anlatır
Babası:
“Vay, demek ben bugüne bugün padişahımın mahiyetinde bir paşa olayım da, bana eşek desin Bunu ona soracağım” der
Ertesi gün okula gidip hocayı bularak;
“Beyefendi, sizin bana eşek demeye ne hakkınız var? Ben, padişahın mahiyetinde paşayım” deyince, Abdurrahman Şeref bey;
“Ne münasebet ben sizi tanımıyorum Ne zaman eşek dedim”, diye sorar
Paşa;
“Geçen gün okulda oğluma “adam ol, baban gibi eşek olma” diye bağırmışsınız” der
Bunun üzerine Abdurrahman Bey;
“Doğru, çocuğunuzu payladım Çalışmıyordu Sizi örnek göstererek, “adam ol baban gibi! eşek olma! diye söyledim“ der
Bu cevap üzerine paşa, hem özür diler, hem de teşekkür eder ve oradan ayrılır
Geri: Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
İlk göz ağrısı
Eskiden savaşlar şimdikinden çok olduğu için, Anadolu' nun hemen her köyünden, hemen her hanesinden şu yada bu cephede savaşan bir asker olurmuş
Bu askerlerin geride kalan anaları, kardeşleri, hanımları, nişanlıları, yavukluları olurmuş elbette
Bu biçareler, vatanını, milletini, dinini muhafaza için cephe cephe koşan yiğitleriyle elbet gurur duyarlarmış ama ağlamadan, göz yaşı dökmeden de gün geçirmezlermiş
Bazen aşikar, bazen gizli gizli ağlayan genç kız ve gelinlerimizin göz pınarları kuruyup gözleri çapaklanmaya ve ağrımaya başlarmış
Birbirleriyle konuşurken, o zamanın terbiyesi icabı:
"Senin yavuklun, senin kocan" diyemezler, utanırlarmış
"Benim göz ağrımdan hiç mektup gelmiyor, seninkinden haber var mı?" diye sorarlarmış
Bu deyim, sevdiklerimiz içinde en birincisi anlamında kullanılır
Eskiden savaşlar şimdikinden çok olduğu için, Anadolu' nun hemen her köyünden, hemen her hanesinden şu yada bu cephede savaşan bir asker olurmuş
Bu askerlerin geride kalan anaları, kardeşleri, hanımları, nişanlıları, yavukluları olurmuş elbette
Bu biçareler, vatanını, milletini, dinini muhafaza için cephe cephe koşan yiğitleriyle elbet gurur duyarlarmış ama ağlamadan, göz yaşı dökmeden de gün geçirmezlermiş
Bazen aşikar, bazen gizli gizli ağlayan genç kız ve gelinlerimizin göz pınarları kuruyup gözleri çapaklanmaya ve ağrımaya başlarmış
Birbirleriyle konuşurken, o zamanın terbiyesi icabı:
"Senin yavuklun, senin kocan" diyemezler, utanırlarmış
"Benim göz ağrımdan hiç mektup gelmiyor, seninkinden haber var mı?" diye sorarlarmış
Bu deyim, sevdiklerimiz içinde en birincisi anlamında kullanılır
Geri: Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
Zurnada peşrev olmaz
Davul ile zurnayı musikiden saymayan ve küçük gören bir sonradan görme İstanbul' lu, Edirne' de bir düğüne davet edilmiş Yemekten sonra açık havada yapılan oyun ve eğlenceler sırasında bu hatırlı davetliye, zurnazen başı yaklaşarak sormuş:
-Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?
Ukala adam, dudak bükmüş:
-Ayol, kala kala zurnaya mı kaldık Bunun peşrevi olmaz Ne nota bilirsiniz ki siz, ne de beste Sizin çaldıklarınızı ben dinleyemem İyisi mi, kendiniz çalın oynayın
Zurnazen, bu hakaretleri pek içerlemiş "Görürsün sen efendi" diyerek, en kabiliyetli yamaklarını etrafına toplayıp başlamış çalmaya
O çalar, etrafındakiler söylermiş Ne Itri' si kalmış çalmadık, ne Dede Efendi' si Sonradan görme bey, ağzı bir karış açık onları uzun uzun dinlemiş Adamlar, bir besteden bir besteye, bir makamdan bir makama geçtikçe, o da renkten renge geçmiş
Bu deyim, hikayedeki anlamının dışında, "insanın kaderini zorlamamasını, ne çıkarsa bahtına razı olması gerektiğini anlatmak için kullanılır
Davul ile zurnayı musikiden saymayan ve küçük gören bir sonradan görme İstanbul' lu, Edirne' de bir düğüne davet edilmiş Yemekten sonra açık havada yapılan oyun ve eğlenceler sırasında bu hatırlı davetliye, zurnazen başı yaklaşarak sormuş:
-Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?
Ukala adam, dudak bükmüş:
-Ayol, kala kala zurnaya mı kaldık Bunun peşrevi olmaz Ne nota bilirsiniz ki siz, ne de beste Sizin çaldıklarınızı ben dinleyemem İyisi mi, kendiniz çalın oynayın
Zurnazen, bu hakaretleri pek içerlemiş "Görürsün sen efendi" diyerek, en kabiliyetli yamaklarını etrafına toplayıp başlamış çalmaya
O çalar, etrafındakiler söylermiş Ne Itri' si kalmış çalmadık, ne Dede Efendi' si Sonradan görme bey, ağzı bir karış açık onları uzun uzun dinlemiş Adamlar, bir besteden bir besteye, bir makamdan bir makama geçtikçe, o da renkten renge geçmiş
Bu deyim, hikayedeki anlamının dışında, "insanın kaderini zorlamamasını, ne çıkarsa bahtına razı olması gerektiğini anlatmak için kullanılır
Geri: Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
Buyrun cenaze namazına
IV Murad zamanında tütün,içki ,keyif verici madde yasağı koyarve yasağa uymayanları şiddetle cezalandırır
bugünkü üsküdar civarında bir kahvehanede tütün vs içildiğini istihbarat alır
derviş kılığında tebdili kıyafet buraya gider
selam verirotururkahveci yanına gelip,
-baba erenler kahve içermi? diye sorar
-padişah evet
-kahveci:tütün içermisinder
-padişah:hayırder
kahveci işkillenirtütün içimiyorda ne işi var burdazaten padişahın tebdili kıyafet dolaştığı haberleri vareli titreye titreye kahveyi götürür
-kahveci:baba erenler ismini bağışlarmı?
-padiaşha:Murad
-kahveci: Peki isimde sultanda varmı?
-padişah:elbette var
deyince kahvecinin bet beniz atarzangır zangır titrerve
-kahveci:öyleyse buyrun cenaze namazına derolduğu yere yığılır
IV Murad bu lafa çok güler ve kahveciyi bir degalığına affeder
IV Murad zamanında tütün,içki ,keyif verici madde yasağı koyarve yasağa uymayanları şiddetle cezalandırır
bugünkü üsküdar civarında bir kahvehanede tütün vs içildiğini istihbarat alır
derviş kılığında tebdili kıyafet buraya gider
selam verirotururkahveci yanına gelip,
-baba erenler kahve içermi? diye sorar
-padişah evet
-kahveci:tütün içermisinder
-padişah:hayırder
kahveci işkillenirtütün içimiyorda ne işi var burdazaten padişahın tebdili kıyafet dolaştığı haberleri vareli titreye titreye kahveyi götürür
-kahveci:baba erenler ismini bağışlarmı?
-padiaşha:Murad
-kahveci: Peki isimde sultanda varmı?
-padişah:elbette var
deyince kahvecinin bet beniz atarzangır zangır titrerve
-kahveci:öyleyse buyrun cenaze namazına derolduğu yere yığılır
IV Murad bu lafa çok güler ve kahveciyi bir degalığına affeder
Geri: Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
Atı alan üsküdarı geçti
Zamanında Bolu beyine baş kaldıran Köroğlu'nun dillerde yağız mı yağız atı çalınırbütün civarı arar tarar yokbir kimse birde İstanbul'daki pazarları dolaş derİstanbulda pazarları dolaşırken atına rastlar
pazar sahibine şu ata bir bineyim hele derpazarcıda buyur der
eski sahibinin kokusunu alan at şahlanıp,dört nala ordan uzaklaşır
dövünen pazarcıya ihtiyarın biri gelip ,
ah evlat! atı alan Üsküdarı geçtio Köroğluydu ,atın gerçek sahibi
Zamanında Bolu beyine baş kaldıran Köroğlu'nun dillerde yağız mı yağız atı çalınırbütün civarı arar tarar yokbir kimse birde İstanbul'daki pazarları dolaş derİstanbulda pazarları dolaşırken atına rastlar
pazar sahibine şu ata bir bineyim hele derpazarcıda buyur der
eski sahibinin kokusunu alan at şahlanıp,dört nala ordan uzaklaşır
dövünen pazarcıya ihtiyarın biri gelip ,
ah evlat! atı alan Üsküdarı geçtio Köroğluydu ,atın gerçek sahibi
Geri: Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
Yanlış hesap, Bağdattan döner
İstanbul kapalı çarşıya kervanlar gelirTüccarların siparişleri kumaş,kürk,baharat neyse dağıtılırDaha sonra tüccarlardan paraları tahsil edilirmiş
Yine bir alış veriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken dört işlem hilleri ile kervancıyı 400-500 altın içerde bırakır
Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat –Hicaz ve Mısıra seferine çıkar
Tüccarda, şimdi bu Mısırdan altı-yedi ayda zor dönerbende bu parayı işletirim diye düşünür
Kervancı yol uzun ,zaman bol bütün hesapları tekrar tekrar inceler
Tüccarın yaptığı hileyi anlarKervan Bağdat’a girmek üzereyken,kervanı oğlu vv güvendiği bir kişiye emnet eder,
-Siz beni Bağdatta bekleyin der
İyi bir Arap atı alıp dört nala İstanbula dönmeye başlar
Yolda, bu adam bu parayı hemen öyle vermez diye düşünüp bir plan kurarİstanbuldaki dostlarında plan için yardım ister
Ertesi gün tüccarın dükkanına iki kadın gelir
Tüccara ,
-Sorup soruşturduk bu civarda en dürüst ,en güvenilir kişi sizmişsinizBiz Hicaza gideceğizSize bu iki çantayı emanet etmek istiyoruzderler
Çantaları açıp tüccara gösterirlerÇantaların için incialtın,pırlanta envayi çeşit müccevher
-Olurda gelemezsek bunlar size helali hoş olsunbize bir dua okutur,belki bir hayrat yaptırırsınderler
Bunları duyan tüccar sevinçten uçarKadınları hürmet ,ziyafet
Bu sırada kervancı içeri girer,
Bunu gören tüccar ,daha kervancı lafa başlamadan ,
-Yahu hoşgeldinbizim hesapta bir yanlışlık olmuş paralarını ayırdımÇocuklarada tenbihledim,eğer ölürsem kervancının parasının mutlaka verinBen kul hakkı yemem kardeşim der
Parayı hemen verir
Bu sırada kadınlar, –Biz bu sene gitmekten vazgeçtik Kısmetse seneye !deyip dükkan
çıkarlar
Oyuna geldiğini anlayan tüccar ,kervancıının peşinden koşup ,
-hani sen Mısır'a gidecektin yaktın beni! diye bağırır
Atına binen kervancı,
-yanlış hesap adamı Bağdattan döndürür der ve yoluna gider
İstanbul kapalı çarşıya kervanlar gelirTüccarların siparişleri kumaş,kürk,baharat neyse dağıtılırDaha sonra tüccarlardan paraları tahsil edilirmiş
Yine bir alış veriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken dört işlem hilleri ile kervancıyı 400-500 altın içerde bırakır
Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat –Hicaz ve Mısıra seferine çıkar
Tüccarda, şimdi bu Mısırdan altı-yedi ayda zor dönerbende bu parayı işletirim diye düşünür
Kervancı yol uzun ,zaman bol bütün hesapları tekrar tekrar inceler
Tüccarın yaptığı hileyi anlarKervan Bağdat’a girmek üzereyken,kervanı oğlu vv güvendiği bir kişiye emnet eder,
-Siz beni Bağdatta bekleyin der
İyi bir Arap atı alıp dört nala İstanbula dönmeye başlar
Yolda, bu adam bu parayı hemen öyle vermez diye düşünüp bir plan kurarİstanbuldaki dostlarında plan için yardım ister
Ertesi gün tüccarın dükkanına iki kadın gelir
Tüccara ,
-Sorup soruşturduk bu civarda en dürüst ,en güvenilir kişi sizmişsinizBiz Hicaza gideceğizSize bu iki çantayı emanet etmek istiyoruzderler
Çantaları açıp tüccara gösterirlerÇantaların için incialtın,pırlanta envayi çeşit müccevher
-Olurda gelemezsek bunlar size helali hoş olsunbize bir dua okutur,belki bir hayrat yaptırırsınderler
Bunları duyan tüccar sevinçten uçarKadınları hürmet ,ziyafet
Bu sırada kervancı içeri girer,
Bunu gören tüccar ,daha kervancı lafa başlamadan ,
-Yahu hoşgeldinbizim hesapta bir yanlışlık olmuş paralarını ayırdımÇocuklarada tenbihledim,eğer ölürsem kervancının parasının mutlaka verinBen kul hakkı yemem kardeşim der
Parayı hemen verir
Bu sırada kadınlar, –Biz bu sene gitmekten vazgeçtik Kısmetse seneye !deyip dükkan
çıkarlar
Oyuna geldiğini anlayan tüccar ,kervancıının peşinden koşup ,
-hani sen Mısır'a gidecektin yaktın beni! diye bağırır
Atına binen kervancı,
-yanlış hesap adamı Bağdattan döndürür der ve yoluna gider
Geri: Atasözlerinin Ortaya Çıkış Hikayeleri
Yanlış hesap, Bağdattan döner
İstanbul kapalı çarşıya kervanlar gelirTüccarların siparişleri kumaş,kürk,baharat neyse dağıtılırDaha sonra tüccarlardan paraları tahsil edilirmiş
Yine bir alış veriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken dört işlem hilleri ile kervancıyı 400-500 altın içerde bırakır
Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat –Hicaz ve Mısıra seferine çıkar
Tüccarda, şimdi bu Mısırdan altı-yedi ayda zor dönerbende bu parayı işletirim diye düşünür
Kervancı yol uzun ,zaman bol bütün hesapları tekrar tekrar inceler
Tüccarın yaptığı hileyi anlarKervan Bağdat’a girmek üzereyken,kervanı oğlu vv güvendiği bir kişiye emnet eder,
-Siz beni Bağdatta bekleyin der
İyi bir Arap atı alıp dört nala İstanbula dönmeye başlar
Yolda, bu adam bu parayı hemen öyle vermez diye düşünüp bir plan kurarİstanbuldaki dostlarında plan için yardım ister
Ertesi gün tüccarın dükkanına iki kadın gelir
Tüccara ,
-Sorup soruşturduk bu civarda en dürüst ,en güvenilir kişi sizmişsinizBiz Hicaza gideceğizSize bu iki çantayı emanet etmek istiyoruzderler
Çantaları açıp tüccara gösterirlerÇantaların için incialtın,pırlanta envayi çeşit müccevher
-Olurda gelemezsek bunlar size helali hoş olsunbize bir dua okutur,belki bir hayrat yaptırırsınderler
Bunları duyan tüccar sevinçten uçarKadınları hürmet ,ziyafet
Bu sırada kervancı içeri girer,
Bunu gören tüccar ,daha kervancı lafa başlamadan ,
-Yahu hoşgeldinbizim hesapta bir yanlışlık olmuş paralarını ayırdımÇocuklarada tenbihledim,eğer ölürsem kervancının parasının mutlaka verinBen kul hakkı yemem kardeşim der
Parayı hemen verir
Bu sırada kadınlar, –Biz bu sene gitmekten vazgeçtik Kısmetse seneye !deyip dükkan
çıkarlar
Oyuna geldiğini anlayan tüccar ,kervancıının peşinden koşup ,
-hani sen Mısır'a gidecektin yaktın beni! diye bağırır
Atına binen kervancı,
-yanlış hesap adamı Bağdattan döndürür der ve yoluna gider
İstanbul kapalı çarşıya kervanlar gelirTüccarların siparişleri kumaş,kürk,baharat neyse dağıtılırDaha sonra tüccarlardan paraları tahsil edilirmiş
Yine bir alış veriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken dört işlem hilleri ile kervancıyı 400-500 altın içerde bırakır
Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat –Hicaz ve Mısıra seferine çıkar
Tüccarda, şimdi bu Mısırdan altı-yedi ayda zor dönerbende bu parayı işletirim diye düşünür
Kervancı yol uzun ,zaman bol bütün hesapları tekrar tekrar inceler
Tüccarın yaptığı hileyi anlarKervan Bağdat’a girmek üzereyken,kervanı oğlu vv güvendiği bir kişiye emnet eder,
-Siz beni Bağdatta bekleyin der
İyi bir Arap atı alıp dört nala İstanbula dönmeye başlar
Yolda, bu adam bu parayı hemen öyle vermez diye düşünüp bir plan kurarİstanbuldaki dostlarında plan için yardım ister
Ertesi gün tüccarın dükkanına iki kadın gelir
Tüccara ,
-Sorup soruşturduk bu civarda en dürüst ,en güvenilir kişi sizmişsinizBiz Hicaza gideceğizSize bu iki çantayı emanet etmek istiyoruzderler
Çantaları açıp tüccara gösterirlerÇantaların için incialtın,pırlanta envayi çeşit müccevher
-Olurda gelemezsek bunlar size helali hoş olsunbize bir dua okutur,belki bir hayrat yaptırırsınderler
Bunları duyan tüccar sevinçten uçarKadınları hürmet ,ziyafet
Bu sırada kervancı içeri girer,
Bunu gören tüccar ,daha kervancı lafa başlamadan ,
-Yahu hoşgeldinbizim hesapta bir yanlışlık olmuş paralarını ayırdımÇocuklarada tenbihledim,eğer ölürsem kervancının parasının mutlaka verinBen kul hakkı yemem kardeşim der
Parayı hemen verir
Bu sırada kadınlar, –Biz bu sene gitmekten vazgeçtik Kısmetse seneye !deyip dükkan
çıkarlar
Oyuna geldiğini anlayan tüccar ,kervancıının peşinden koşup ,
-hani sen Mısır'a gidecektin yaktın beni! diye bağırır
Atına binen kervancı,
-yanlış hesap adamı Bağdattan döndürür der ve yoluna gider
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz