Similar topics
Şiirde Ahenk
Şiirde Ahenk
Şiirde Ahenk
Şiirde Ahenk II - Ses ve Ritim
Şiirde ahenk unsurları şiirleri birbirinden ayıran kesin çizgilerin oluşmasına sebep olmuş çok önemli bir unsurdur. Türk şiiri gelişimini sürdürürken bu özellik nazım şekillerini ve türlerini belirlemiştir.
Türk Edebiyatı Dönemlerine baktığımızda Türk şiirinin üç koldan geliştiğini görürüz.
1-) Halk Şiiri: İslamiyetten Önce başlayıp bugüne kadar devam eden bir şiir türüdür. Bu şiir türünde ritim, hece ölçüsüyle ve kafiyeyle sağlanmıştır. Ayrıca halk şiiri ürünleri olan Koşma, İlahi, Mani, Semai 'de ses ve ritmin kuralları saz ve kopuz la sınırlandırılmış, her nazım şeklinin kendisine ait bir ezgisi oluşmuştur. Halk şiirinde ezgi ve ahenk iç içedir.
Hece ölçüsünün ve en çok yarım kafiye kullanılmasının sebebi ise ozanların şiirlerini saz eşliğinde irticaalen( hazırlıksız) söylemeleridir. Bu şiir türü hala canlılığını korumakta bir çok şairimiz ve ozanımız halk şiirini yöresel özelliklerle sürdürmektedir.
2-) Divan Şiiri: İslamiyetin kabulüyle ortaya çıkan ve 13. yüzyıldan 20. yy'a kadar şairleri etkilemiş bir şiir türüdür. Divan şiirinde ahenk unsurları ise aruz ölçüsü ve tam –zengin uyakla sağlanmıştır. İmgelerin arttığı, Arapça-Farsça sözcüklerin çokça kullanıldığı edebi kaygının ön planda tutulduğu bu şiirlerin şairleri, iyi eğitim almış(medrese tahsili) Arapça ve Farsça'yı çok iyi bilen şairlerdir. Divan şiirleri de yine ezgiyle söylenmiş bir çok gazel bugün Türk Sanat Musikisinin kaynağını oluşturmuştur.
3-) Modern Şiir: Batı etkisiyle gelişen bu şiir türü önce hem halk şiirinden hem de divan şiirinden etkisini kurtaramamıştır. Ancak 1940'tan sonra Garip Akımı'yla edebiyat hayatına girmiş olan Orhan Veli Kanı, şiirde tüm kuralları yok sayarak ses ve ritmin şiirin teması ve imgesiyle oluşması gerektiğini savunmuş. Böylece ilk kez ölçüsüz kafiyesiz şiir yazmanın da bir şiir türü olduğunu kabul ettirmiştir. Serbest şiirin ustaları ondan sonra artmıştır.
Bugün Türk şiiri gelişimini halk şiiri ve modern şiir adı altında devam ettirmektedir. Modern şiirde ahenk sağlamak ve bunu ustaca yapmak aslında çok zordur. Modern şiirlere baktığımızda ahengi sağlayan önemli unsurlar şunlardır:
Asonans- Dizelerde aynı ünlü harflerin tekrarlanmasından oluşan ahenktir.
Aliterasyon- Dizelerde aynı ünsüz harflerin sıralanmasından oluşan ahenktir.
'Biraz ninni biraz masal
Ay uzar beşik olur, uyur kuşlar
Meleklerle merhamet yarışında
Annesiz bebekleri doyurur kuşlar”
Ceyhan Atuf Kansu
'Sararım sımsıkı aşklarımı diyez salınımlarına”
Işın Ergüney (Son Perde)
Aynı zamanda ikilemeler, sözcük tekrarları, soru anlamı taşıyan sözcükler de modern şiirde ahengi sağlayan unsurlardır.
'İstanbul'un mermer taşları
Başıma da konuyor, konuyor aman martı kuşları”
Orhan Veli Kanık
'Kaç bahar yakıldı sevda sarışlarına
Kaç ateş körüklendi göz alışlarından. . . ”
Işın Ergüney(Son Perde)
Modern şiir kendi ustalarını yetiştirirken özgün eserlerin ortaya çıkmasında ahenk, temel unsur olmuş. Şiirin akılda kalmasını sağlamıştır. Hepimizin bildiği Necip Fazıl şiiri 'Kaldırımlar”, Attila İlhan şiiri 'Ben Sana Mecburum” ve Orhan Veli şiiri olan 'İstanbul'u Dinliyorum”ses ve ritim özelliklerinin mükemmeliğiyle zihinlere kazınmıştır.
Şiirde Ahenk II - Ses ve Ritim
Şiirde ahenk unsurları şiirleri birbirinden ayıran kesin çizgilerin oluşmasına sebep olmuş çok önemli bir unsurdur. Türk şiiri gelişimini sürdürürken bu özellik nazım şekillerini ve türlerini belirlemiştir.
Türk Edebiyatı Dönemlerine baktığımızda Türk şiirinin üç koldan geliştiğini görürüz.
1-) Halk Şiiri: İslamiyetten Önce başlayıp bugüne kadar devam eden bir şiir türüdür. Bu şiir türünde ritim, hece ölçüsüyle ve kafiyeyle sağlanmıştır. Ayrıca halk şiiri ürünleri olan Koşma, İlahi, Mani, Semai 'de ses ve ritmin kuralları saz ve kopuz la sınırlandırılmış, her nazım şeklinin kendisine ait bir ezgisi oluşmuştur. Halk şiirinde ezgi ve ahenk iç içedir.
Hece ölçüsünün ve en çok yarım kafiye kullanılmasının sebebi ise ozanların şiirlerini saz eşliğinde irticaalen( hazırlıksız) söylemeleridir. Bu şiir türü hala canlılığını korumakta bir çok şairimiz ve ozanımız halk şiirini yöresel özelliklerle sürdürmektedir.
2-) Divan Şiiri: İslamiyetin kabulüyle ortaya çıkan ve 13. yüzyıldan 20. yy'a kadar şairleri etkilemiş bir şiir türüdür. Divan şiirinde ahenk unsurları ise aruz ölçüsü ve tam –zengin uyakla sağlanmıştır. İmgelerin arttığı, Arapça-Farsça sözcüklerin çokça kullanıldığı edebi kaygının ön planda tutulduğu bu şiirlerin şairleri, iyi eğitim almış(medrese tahsili) Arapça ve Farsça'yı çok iyi bilen şairlerdir. Divan şiirleri de yine ezgiyle söylenmiş bir çok gazel bugün Türk Sanat Musikisinin kaynağını oluşturmuştur.
3-) Modern Şiir: Batı etkisiyle gelişen bu şiir türü önce hem halk şiirinden hem de divan şiirinden etkisini kurtaramamıştır. Ancak 1940'tan sonra Garip Akımı'yla edebiyat hayatına girmiş olan Orhan Veli Kanı, şiirde tüm kuralları yok sayarak ses ve ritmin şiirin teması ve imgesiyle oluşması gerektiğini savunmuş. Böylece ilk kez ölçüsüz kafiyesiz şiir yazmanın da bir şiir türü olduğunu kabul ettirmiştir. Serbest şiirin ustaları ondan sonra artmıştır.
Bugün Türk şiiri gelişimini halk şiiri ve modern şiir adı altında devam ettirmektedir. Modern şiirde ahenk sağlamak ve bunu ustaca yapmak aslında çok zordur. Modern şiirlere baktığımızda ahengi sağlayan önemli unsurlar şunlardır:
Asonans- Dizelerde aynı ünlü harflerin tekrarlanmasından oluşan ahenktir.
Aliterasyon- Dizelerde aynı ünsüz harflerin sıralanmasından oluşan ahenktir.
'Biraz ninni biraz masal
Ay uzar beşik olur, uyur kuşlar
Meleklerle merhamet yarışında
Annesiz bebekleri doyurur kuşlar”
Ceyhan Atuf Kansu
'Sararım sımsıkı aşklarımı diyez salınımlarına”
Işın Ergüney (Son Perde)
Aynı zamanda ikilemeler, sözcük tekrarları, soru anlamı taşıyan sözcükler de modern şiirde ahengi sağlayan unsurlardır.
'İstanbul'un mermer taşları
Başıma da konuyor, konuyor aman martı kuşları”
Orhan Veli Kanık
'Kaç bahar yakıldı sevda sarışlarına
Kaç ateş körüklendi göz alışlarından. . . ”
Işın Ergüney(Son Perde)
Modern şiir kendi ustalarını yetiştirirken özgün eserlerin ortaya çıkmasında ahenk, temel unsur olmuş. Şiirin akılda kalmasını sağlamıştır. Hepimizin bildiği Necip Fazıl şiiri 'Kaldırımlar”, Attila İlhan şiiri 'Ben Sana Mecburum” ve Orhan Veli şiiri olan 'İstanbul'u Dinliyorum”ses ve ritim özelliklerinin mükemmeliğiyle zihinlere kazınmıştır.
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz